Bu yıl Avrasya Tiyatrolar Birliği’nin ilk projesi “Tuncer Cücenoğlu Tiyatro Günleri” Uluslararası Tiyatro Festivali Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde 5-10 Nisan tarihinde oldu. Festivali Maltepe Belediyesi düzenledi.
Festival’de Tuncer Cücenoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu “Matruşka”, Tacikistan Abulgasim Lohuti Devlet Dram Tiyatrosu “Çıkmaz Sokak”, Antalya Devlet Tiyatrosu “Ziyaretçi”, Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu “Matruşka” oyunları sahnelendi.
“Ülkeleri, halkları ve sanatçıları birleştiren Türk Yazarı Tuncer Cücenoğlu” konulu panel “Barışa ve Sanata Evet” sloganı ile Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı Ragıp Ertuğrul moderatörlüğünde sunuldu. Panele Türkiye’den Ataol Behramoğlu, Tamer Levent, Ali Berktay ve Kubilay Erdelikara, Gürcistan’dan Iraklı Gogia, Azerbaycan’dan İrada Gözelova, Özbekistan’dan Aybek Kopadze ve Rusya Federasyonu Başkortostan Cumhuriyeti’den Kanshaubiy Miziev konuşmacı olarak katıldı. Tuncer Cücenoğlu’nun amacı tüm dünya tiyatro sanatçılarını birleştirmekti. O, oyunları kendi ülkesinin mutfağından çıkıp, başka ülkelerde oynandıkça halkların kaynaşmasını hayal ediyordu. Bu paneldeki konuşmalarda da Tuncer Cücenoğlu’nun aslında bu amacını ve hayalini gerçekleştiğinden bahsedildi. Oyunları ve Avrasya Tiyatrolar Birliği aracılığı ile halkları ve ülkeleri birbiri ile yakınlaştırdığını söylediler.
Festivalin son gününde, 10 Nisan Tuncer Cücenoğlu’nun 78. doğum günüydü ve “Barışa Evet” sloganı ile her ülkeden sanatçılardan kutlama videoları seyircilere gösterildi. Videolar ile dünyanın her tarafından sanatçılar onun bu hayalini desteklediler. Tuncer Cücenoğlu’nun çabaları ve hayali karşılığını buluyor.
Kırgızistan’da sanat ve kültür konusunda yazan bir gazeteci olarak yazar hakkında kendi düşüncelerimi de sizinle paylaşmak istiyorum. Biz Kırgızistan olarak en çok kime saygı duyuyoruz? Elbette bizim dünya yazarımız olan Cengiz Aytmatov’a. Türk oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu da eserlerinde, tıpkı Aytmatov gibi, şu geçici hayatlarımızda, üzerine en çok düşündüğü “insan”ı anlatıyor bize.. Onun her bir piyesinde insan var. Her insanın sadece bir hayatı var ama dünyada birden fazla insan hikayesi var. Bana öyle geliyor ki, herkes kendi hayatıyla ilgili bir hikaye anlatabilir. Tuncer Cücenoğlu bize insan hayatı ile ilgili birçok hikayeyi anlatırken aslında o bize sadece bir insanı anlatıyor. O insan, dünyadaki her ülkede yaşamaktadır. Bu yüzden dünyanın her köşesinde yaşayan insanlar onun oyunlarında mutlaka kendi hayatlarımızdan kesitler görürüz. O bize bizim hikayemizi anlatır. Bunu Cengiz Aytmatov’da da görüyoruz. O da tıpkı Cengiz Aytmatov gibi hayatını insan’a adamış. Cücenoğlu’nun 26 oyunu var ve 40’tan fazla ülkede sahnelenen tek Türk oyun yazarı. O bir dünya yazarı. Bizim için Cengiz Aytmatov varsa onlar için de Tuncer Cücenoğlu var. En önemlisi ise bu dünya yazarına kendi ülkesi dışındaki ülkelerde bir takma isim takmışlar, “Türk Çehov’u” diyorlar ona.
Bence Tuncer Cücenoğlu oyun yazarlığını seçmedi, bu meslek Tuncer Cücenoğlu’nu seçti. Her oyununda insanlara söyleyecek birşeyi var. Eserlerinde bunları bizlere anlatıyor ama oyunları yönetmenler tarafından sahneye koyuluyor ve bir yorumlama var. Ne olursa olsun, oyun yazarının seyircilere söyleyeceklerine yönetmenler karar veriyor. Eğer yazarı iyi anladılarsa bu başarı ve sevinç getiriyor, kutlanıyor ama eğer anlamadılarsa bu yazar için cehennem işi olmalı.
Sizlere Türk halkının büyük oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu’nu ifade edecek bir hikaye anlattım. Ünlü ve büyük oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu’nu her hatırladığımda şu anıt sözleri kulaklarımda çınlıyor: “…traji komik oyunlar yazmayı seviyorum. Çünkü yaşam gülmeyi ve ağlamayı içeriyor”.
Yaşasın Tiyatro, Yaşasın Tuncer Cücenoğlu.
Dinara Asilbekova, Gazeteci
Bu yazı Kırgızistan’da Kırgızca olarak JETİGEN dergisinde yayınlanmıştır.